28 Ağustos 2014 Perşembe

Bebeklerde Beslenme

Bebeklerde beslenme insanın sağlıklı olarak büyüme ve gelişmesi için gerekli olan öğeleri vücuduna alıp kullanabilmesi olarak tanımlanmaktadır. Beslenme insan yaşamının her döneminde önemli bir yer tutmaktadır. 



Bebeklerde Beslenme

Beslenme insanın sağlıklı olarak büyüme ve gelişmesi için gerekli olan öğeleri vücuduna alıp
kullanabilmesi olarak tanımlanmaktadır. Beslenme insan yaşamının her döneminde önemli bir yer
tutmaktadır. Bireyler birbirlerinden yaş, cinsiyet, ailesel geçmiş ve hastalık durumları gibi çeşitli
yönlerden farklılık göstermektedir. Bu yüzden genel ilkeler yanında planlanacak olan beslenme
programı bireye özgü olmalıdır.
Büyümenin en hızlı olduğu 0-36 aylık dönemde beslenme yaşama sağlıklı başlangıç için ayrı bir
önem taşımaktadır. Çocukluk çağı hastalıklarının en önemli ölüm nedenlerinden biri olan büyüme
geriliği, ishalli hastalıklar, vitamin ve mineral eksiklikleri sıklıkla 0-24 aylık çocuklarda görülmektedir.
Büyümenin en hızlı olduğu bu dönemde ortaya çıkan büyüme geriliklerinin iki yaştan sonra düzeltilmesi
oldukça güçtür. Bu nedenle, süt çocuğu ve küçük çocukların beslenmesiyle ilgili alışkanlıkların bu
dönemde kazandırılması ve yetişkinlerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
0-36 aylık çocukların beslenmeleri incelendiğinde üç temel dönemden bahsedilmektedir. Yaşamın ilk
0-6 ayı anne sütüyle beslenme dönemi, 6-12 aylık dönemde ek besinlerle tanışma ve 12 ay üzerinde
sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlığının kazanıldığı dönemdir.

0-6 Ay Bebek Beslenmesi (Anne Sütü İle Beslenme)
Anne sütü; yenidoğanda büyüme ve gelişme için gerekli olan bütün sıvıyı, enerji ve besin ögelerini
içeren, sindirimi kolay doğal bir besindir. Anne sütü ve emzirmenin hem bebek hem de anne için,
başta beslenme olmak üzere, sağlık, bağışıklık, gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden çok
sayıda yararları vardır. Her canlının sütünün kendisine ve bebeğine özel olması anne sütünü yavrusu
için benzersiz bir besin maddesi yapan özelliktir. Bebeğin erken doğması ya da zamanında doğmuş
olması annesinin sütünün ona uygun olması kriterini değiştirmemektedir. Bu nedenle yaşamın ilk altı
ayında bebeğe anne sütü dışında herhangi bir besin maddesi önerilmemektedir. Eğer çocuk, kurumda
bakılıyorsa formül mama ya da süt yerine mümkünse anne sütünün sağılarak beslenme saatlerinde
bu bebeğe verilmelidir. Sütü bebeğe verirken kaşık ya da ucu geniş olmayan emziklerin kullanıldığı
biberonlar tercih edilmelidir.
Emzirme Tekniği: Bebeğin emme hareketini yapabilmesi ve etkili emebilmesi,
bebeğin memeye doğru bir şekilde yerleştirmesine bağlıdır. Öncelikle anne
kendini rahat hissettiği bir pozisyona geçmeli, giysileri rahat ve gevşek
olmalıdır. Emzirme sırasında bebeğin giysileri de ince, rahat ve altı temiz
olmalıdır. Bebeğin vücudu anneye yakın ve paralel, memeye dönük olmalıdır.
En rahat pozisyon oturarak emzirmedir. Anne öncelikle meme ucunu bebeğin
alt dudağına veya ağız kenarına dokundurmalıdır. Bebek ağzını açtığında meme
başı ile birlikte memenin kahverengi kısmı da bebeğin ağzına verilmelidir.

Anne emzirme sırasında başparmağını memenin kahverengi kısmı üstüne koyup diğer parmakları ile
alttan memeyi desteklemelidir. Bebeğin emerken burnunun kapanmamasına dikkat edilmelidir.
Bebek, süt emme refleksini başlatmak için emmeye ilk başladığı zaman çok hızlı emer, bebeğin
yutkunma sesleri duyulabilir. Ortalama 5–10 dakika bu şekilde emer ve emzirme ilerledikçe yutkunma
azalır. Her emzirmede ilk gelen süt daha az yağ içeren “ön süt” tür. Bebek emmeyi sürdürdükçe sütün
bileşimi değişir, yağ miktarı artar. En fazla yağ içeren süt, emzirmenin sonunda salgılanan süttür. Buna
“son süt” denir. Bebeğin hem ön süte hem son süte ihtiyacı vardır. Son sütteki yağ, inek sütündekine
benzemez. Daha hafiftir ve sindirimi daha kolaydır. Bu yağ, bebek için çok değerli bir enerji kaynağıdır.
Bebeğin yeterli kilo alması için yağın sağladığı enerjiye gereksinimi vardır. Bebek memeye doğru
yerleştirilip doyana ve memeyi kendisi bırakana kadar memede tutulursa hem ön sütü hem de son
sütü alır.
Bebeğe her emzirmede her iki memede verilmelidir. Sonraki emzirmeye son verilen memeden 
başlanmalıdır. 
Emzirme süresi: Yenidoğan bebeğe anne sütü dışında herhangi bir yiyecek ve içecek verilmemelidir.
Bebekler doğumdan sonraki yarım saat içinde emzirilmelidir. Özellikle ilk 24 saat içinde uykuya eğilimli
olduklarından mutlaka uyandırılarak emzirilmeleri gerekmektedir. İlk haftalarda bebekler günde 8-12
kez emebilir. Bebek her istediğinde emzirilmelidir.
Emzirme süresi gün içinde emzirilen saate göre değişir. Ortalama emzirme
süresi 20 dakikadır. Emme süresi bebekten bebeğe farklılık gösterse
de dört dakikadan az ve yarım saatten fazla ve bir buçuk saat içinde bir
kereden fazla emiyorsa bir sorun düşünülebilir. Bebek ihtiyacının yüzde
doksanını ilk beş dakika içinde emer. Ancak emmeye devam edebilir. Bunun
amacı, açlığını gidermenin yanı sıra emme gereksinimini karşılamaktır.
Beslendikten sonra bebeğin gazı çıkarılmalıdır. 

• Bebeğin etkili bir şekilde emdiğini ve yeterli bir şekilde beslendiğini gösteren belirtiler:
• Emzirme sırasında annenin bebeğin yutkunma sesini duyması,
• Emme sırasında bebeğin şakaklarında ve kulaklarında hareket olması,
• Günde en az sekiz kez emmesi,
• Emzirme sonrası annenin memesinin yumuşak ve meme uçlarının dikleşmiş olması,
• Bebeğin gaitasının renginin doğumdan sonraki 4-5 gün içinde daha açık bir renk alması yada sarı
olması,
• Bebeğin sakin ve huzurlu görünmesi,
• Bebeğin günde 5-6 bez kirletmesi ve 2-5 defa gaitasını yapmasıdır. 6-8 haftadan sonra bu sayı
azalabilir.
Anne Sütünün Saklanması ve Kullanılması
Annelere emzirme ve bebeklerinden ayrı olduklarında da sütlerini muhafaza etme yöntemleri
öğretilmelidir. Anne sütü steril plastik kaplarda saklanmalıdır. Anne sütü, cam kaplarda saklandığı
zaman lökositlerin cama yapışma eğilimi vardır. Plastik kaplarda anne sütü derin dondurucuda
altı ay, buzlukta üç ay süreyle, üzerine tarih ve saat yazılarak saklanabilir. Tek bir seferde plastik
kaba konan anne sütü miktarının 120 cc’ den fazla olmamasına özen gösterilmelidir. Çünkü bir
kapta fazla miktarda biriktirilen süt, çözdürüldüğünde arta kalan süt tekrar derin dondurucuya
konulamamakta ve buzdolabında 24 saatten uzun tutulmamaktadır. Oda ısısında ise süt 12 saatten
fazla bekletilmemelidir. Mümkünse ılıdıktan sonra tüketilmesine özen gösterilmelidir. Anne sütünün
derin dondurucudan çıkarıldıktan sonra mikrodalgada çözdürülmesi tartışmalı bir konudur. Bu
nedenle derin dondurucudan çıkarılmış anne sütü, kabıyla beraber ılık suyun (Kaynayan su olmaması
gerekir) içerisinde bekletilerek ılıtılmalıdır.

6-12 Aylık Bebek Beslenmesi

Bu dönem, bebeğin ek besinlerle tanışması ve beslenme alışkanlıklarını kazanması açısından oldukça
önemlidir. İlk altı ay anne sütüyle beslenen bebek için büyüme ve gelişmenin sağlıklı sürdürülebilmesi
açısından yeni gıdalara bu dönemde başlanması gereklidir.
Anne sütü ilk 6 ayda bebeğin ihtiyacının tamamını, 6-12 ayda %50’ sini ve
12.aydan itibaren de %30’ unu karsılar. Anne sütüne ilave olarak verilen
besinler, tamamlayıcı besin olarak adlandırılırlar. Bu dönem süresince bebeğin
sağlığının korunması ve sürdürülmesi için tamamlayıcı besinlerin bebeğin
ihtiyacına göre uygun kalitede, besleyici, temiz, güvenli ve yeterli miktarda
olması gereklidir. Bu besinler, bazen sadece bebeğe özel olarak satın alınan
besinlerden hazırlanabilirken bazen de ailenin tükettiği besinlerden bebeğe

   uygun şekilde hazırlanabilir.81
6.aydan sonra bebeklere tamamlayıcı besin olarak;
- Enerji ve besin öğesi açısından zengin,
- Temiz ve güvenli,
- Evde bulunan,
- Yerel olarak bulunması, satın alınması ve hazırlanması kolay besinler verilmelidir.
Tamamlayıcı olarak bebeklere haftada 2-3 yeni besin başlanmalıdır. Başlanan her yeni besin sonrası
bebekte bir tepki ya da alerjik bir durum olup olmadığı kontrol edilmelidir. Tamamlayıcı besinlere
6.ayda bir çay kaşığı miktarı ile başlanmalı, giderek miktarı ve çeşidi arttırılmalıdır. 6-12 aylık dönemde
de bebek her istediğinde emzirilmeli, emzirmenin yanında yeterli miktarda besleyici tamamlayıcı
besinlerden (Eğer bebek anne sütü alıyorsa günde 3 kez, eğer bebek anne sütü almıyor ise günde 6
kez) verilmelidir.
Tamamlayıcı besinler olarak öncelikle meyve suları ile başlanmalıdır. Elma ve şeftali suları ilk
tamamlayıcı besin olarak önerilmektedir. Bunların hazırlanması aşamasında hijyen kurallarına
uyulmalıdır. Meyve suyu bebeğe taze olarak hazırlanmalı ve önce cam rendede rendelenmeli,
sonra da temiz bir tülbent ile posalı kısmı süzülerek bebeğe verilmelidir. Meyve sularının yanı sıra
bebeğe bu ayda aynı zamanda yoğurt verilmeye başlanmalıdır. Yoğurt hazırlanırken pastörize sütler
kullanılmalıdır. Günlük olarak cam bir bardakta ya da kavanozda mayalanmalıdır. 82
6. aydan sonra bebek, daha yoğun ve pürtüklü besinlere alıştırılmalıdır. Bu, özellikle öğürme
refleksinin besinlerin yutulması sırasında duyarsızlaştırılması için en uygun dönemdir. Aksi halde
bebek, kıvamı yoğun ve pürtüklü yiyeceklere alışamaz ve yutamaz. Bu amaçla, önce bir-iki hafta anne
sütünden daha yoğun yoğurt gibi yiyecekler bebeğe verilir. Meyve suları ve yoğurda alışan bebeğe 7.
ayında meyve ve sebze püreleri başlanmalıdır. Mevsime uygun olarak bebekte özellikle gaz sıkıntısı
yaratmayacak ve aroması fazla olmayan sebzeler bu dönemde bebeğe ezilerek ya da rendelenerek
püre halinde verilmelidir. 8. ayda bebeğin artan demir ihtiyacını karşılamak amacıyla sebze çorbalarına
başlanmalıdır. Çorbanın içine her öğün için bir çorba kaşığı yağsız dana kıyması da ilave edilebilir.
Bu durumda hazırlanan çorba demir açısından zenginleştirilmiş olur. Ayrıca çorbaya her öğün için
bir çorba kaşığı bitkisel sıvı yağ ilavesi de gereklidir. Sebzeler ve kıyma birlikte haşlandıktan sonra
önce tel süzgeçten geçirilerek, daha sonra da çatalla ezilerek bebeğe verilmelidir. “Blender” veya
“mutfak robotu”nun kullanılması kesinlikle doğru değildir. Seçilebilecek sebzeler arasında havuç,
kabak, patates, domates, ıspanak öncelikle sayılabilir.
8. ayda bebeğin diyetine ilave edilmesi gereken diğer bir gıda yumurta sarısıdır.
Yumurta, katı pişmiş olmalıdır. Bu şekilde daha az alerji yapma özelliliğine sahiptir. Yumurta sarısı da
diğer ek gıdalarda olduğu gibi önce az miktarda başlanıp daha sonra arttırılır. Genellikle sekizde bir ile
başlanır. Her gün arttırılarak bir hafta içinde tam yumurta sarısına ulaşılır. Kolesterol ve protein içeriği
zengin bir besin olan yumurta, bebeğin diyetinde haftada 2-3 yumurta sarısından fazla olmamalıdır. 83
9. ayda başlanabilecek bir diğer besin de peynirdir. Peynirin pastörize olması gereklidir. Son dönemde
bebek beslenmesinde az tuzlu krem peynirler tercih edilmektedir. Eğer normal beyaz peynir
kullanılacaksa daima kaynatılmış sütten yapılmış olmasına dikkat edilmelidir. Bu tür peynirlerin içerdiği
tuz miktarı çok fazla olduğu için tuzunun alınmış olması çok önemlidir. Bir kibrit kutusu kadar peynir
parçası, suyun içinde ıslatılır ve su akşamdan sabaha kadar iki üç defa değiştirilirse istenilen özellikte
tuzsuz peynir elde edilmiş olur. Bebek için bir kibrit kutusu büyüklüğünde peynir yeterlidir. Ama bebek
peynire alıştırılırken, bu miktarın dörtte biri ile başlanır. Her gün ya da gün aşırı miktar arttırılarak, bir
hafta içinde bir kibrit kutusu büyüklüğüne ulaşılır.
10. aydan itibaren bebek et yemeye başlayabilir. Öncelikle dana eti köfte olarak verilirken balık ve
tavuk/hindi etine de başlayabilirsiniz. Sebze çorbalarının da yağsız dana kıyması veya tavuk/hindi
etiyle yapılması mümkündür. Bebek çiğnemeyi öğrendikten sonra etler iyice haşlanarak küçük parçalar
hâlinde tek başına da verilebilir.
10. aydan sonra bebek, aile ile sofraya oturur ve yiyeceklerin sularından başlayarak tatmaya başlayabilir.
Sindirim sistemleri bu besin maddelerini sindirebilecek kapasiteye sahiptir. Çiğnemeyi de öğrenen
bebek tarafından kolayca tüketilebilirler. Bu dönemde amaç, bebeğin erişkin diyetinde yer alan besinlere
bilinen tatlarıyla alıştırılmasıdır. Bir yaşına kadar her türlü yiyeceğin lezzetine alıştırılmış bir bebekte
daha sonraki yıllarda iştahsızlık görülmez.
Tamamlayıcı besinleri bebeğe verirken kaşıkla ya da bardakla besleme yöntemi kullanılmalı, asla
biberon kullanılmamalıdır.
Hazırlanan tamamlayıcı besinler eğer buzdolabında muhafaza edilemeyecekse 2 saat içinde
tüketilmelidir.
Hastalıktan sonra, bebek her öğününde mümkün olduğunca çok beslenmesi için teşvik edilmeli
(desteklenmeli), kaybettiği ağırlığı kazanana ya da yeterli büyümeyi sağlayana kadar bu, böyle devam
etmelidir.
Yeterli ve dengeli beslenmenin en iyi göstergesi ağırlık kazanımının yani büyümenin izlenmesidir.
Büyüme eğrileri ile bebeğin ağırlık kazanımı izlenmelidir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder